25 Ocak 2009 Pazar

bekleyiş

okusun biri beni
ya daağıt yaksın ardımdan
kim ki kuşandı zırhını
yaş dökmüyor artık
içi ellenmedik coğrafya
tel tel sıra sıra kamaşır durur
uzanan bu bekleyiş
hayata vuran damga:
ya “yürü git” diyor“ya kal burada…”

n.e

hadi be ordan...



"o kadar güzelsin ki,insan gerçek olduğunu idrak edip dokunamıyor,
hayal kuruyor,olmadığını varsayıp" dedi.

hadi be ordan dedim

belirsizlik,yersizlik



Beni en çok anlatan dizelerden birisi,içimdeki bu yersizlik duygusu...

"Her şair biraz İbrahm'idir kendisinin,
birazdan fazla İsmail'i.
Nasıl çağırırsanız çağırın beni,
adımı kaç harfle yazarsanız yazın,
yerim yurdum çoktandır belirsizliğinde belli..."
-E.B-

seni seviyorum mu?

"Neden "seni seviyorum" demekten kaçınırız? Severken bile... Sevdiğimizi söylemek için içten içe can atarken bile apaçık biçimde "seni seviyorum" demeye çekiniriz... Söylene söylene içi boşaldığı için mi, çok yavan geldiği için mi? Haydi canım siz de!.. Söylene söylene içi boşalmayan tek sözdür belki de bu... Hayır! "Seni seviyorum" demekte zorlanırız, çünkü hissederiz ki, bu söz içinde ciddi bir yemin, kapsamlı bir vaat barındırır. " (mı?)
h.b.