2 Haziran 2009 Salı

güne not...

daha kahvaltı hazırlayacak ,omlet yapmayı öğretecektim sana ,neli olduğuna sen karar ver demiştin,o anda teslimiyet,en iyi yaptığımı yaparım demiştim içimden,beğenilmek istiyordum.benim pişirdiğim taze fasulyenin en iyisi olduğunu kendin itiraf edecektin,daha ilk çatalda.ev yapımı kremalı pastalar yapacaktık,parmaklarımızı yalayarak,şişmanlıyoruz diye komşulara dağıtacağımız.kapıya koşacaktım henüz zili çalmadan sen, koşup üstüne atlayacaktım,kaçık olduğumu düşünecektin.ve çiçekler ekecektik,sabah yeni ısınırken. toprağa bulanmış ellerimle,yüzüne dokunacaktım,sen çamurun yüzünde bıraktığı izlere takılmayacaktın,beni kendine çekerken. ortancalarımıza isim koyacaktık ve sen benim vazgeçemediğim her nesneye bir isim verdiğimi ,onu kalabalığıma kattığımı öğrenecektin.şimdi ikiye bölünmüş aşk tabaklarında çizilmeyi unutulmuş motifin yalnızlığındayız.çünkü tabaklarda aşk başkadır ,ve yalnız değildir hiçbir oğlan hiçbir kız.

çekmece meleği

... bir kulis değildi benim yüreğim
her gece ayrı bir oyun için makyaj yapılan

kostüm değiştirilen, aynalar, aynalar ve sahne!

tiradın en etkileyici anında elektrikler mi kesilir

tek bir seyirci alkışlar ya kimi

en kuvvetli, en hüzünlü, en ürkütücü

olan o şak şak!

göremeyeceğiniz bir köşede açan

sahte çiçek! saçlarım bir daha asla okşanmayacak ...
k.i

...

.
.
.
"suyun altındayım ve kalbimin atışları yüzeyde daireler çiziyor..."
.
.
.