24 Ocak 2011 Pazartesi

i always wanted to be tenenbaum


hazır gece inmeden, dönmeden düşlerin öte yanına, başka bir kapı da olabilmek için...


( tıklayınca açılır youtube'nin kapısı) 

"yara açıktır ve hep içerlere işler. hayatı senin gibi görmeyenlere anlatsan dinlemezler. dinleseler inanmazlar. ”biz böyle görmüyoruz senin ruhun hasta” derler. kendin gibi birini bulana kadar hastasındır…! "
dönüp kurtardınız mı düşlerinizi?

ses



uyandım ki ses içinde kalmışım


yüzüm gözüm ağzım burnum ellerim

aralanan deniz kapısının sesi bu

silkelenen güneş tavuğunun sesi

diş rengindeki halatın gıcırdayan sesi

ağaç biçimindeki ses borusunun,

yarınki buğdayın, devinen kemiğin,

tarihsel bileğin, direncin sesi bu

oynaşan arabanın, kucaklaşan atların.

baktım güneşte soğumuş karanfil gibi mavi

bir yapı işçisinin kulağındaki kalem gibi güzel

yağmurda ıslanmış namlu gibi yeğin

serçe kanadı değmiş çamaşır ipi gibi esrik

okul bahçesinde dolaşan güvercinler gibi

kıyıda öpülen dudak, yağmurda öpülen dudak gibi

gölgelere sokulan yüksüz dakikalar gibi

kutsal oyuncaklar gibi.

m.c.a

gözlerinizi kapattığınız zaman dünya yok olmuyor öyle degil mi?