1 Temmuz 2009 Çarşamba

buna çabalayacaktık, işte...

»auch noch auf voneinander getrenntesten Schiffen ginge es für uns desselbigen Weges stromaufwärts – weil unser dieselbe Quelle wartet. «
r.
birbirinden en ayrı gemilerde bile bizim için yol aynı olurdu,nehirden yukarı-çünkü bizi aynı kaynak bekliyor.

mektup



işte yine günün belini kırıyor akşam

ve sen kırlara benzersin günün bu saati

çıkarmamışsan çiçekli elbiseni.


(i)


hatırla ve sıkı tut:korkardın küçükken

serçe parmağın uçacak diye elinden.

diğer çocuklara benzerdim bense

benzemesi gibi, bir çinlinin diğerine.


(ii)


şaşkınım, şehir açmıyor beni

ve namım yürümüyor burada

çünkü tuhaf burada her şey;

denizi sel basıyor hayret

hayret şehir sığmıyor taksiye

ve terör estiriyor rüzgar

kaldırıyor dağın eteklerini bile.


ve burada sensiz bahar

hem yatalak hem öpmeden geçiyor

bir jeton

yanağıma getiriyor da yanağını

kokunu rüzgara salsan

bana getirmiyor.


(iii)


yoksun ya

güvercin avlıyor avluda kedi

kızlar gülüşüyor bahçede

gül üşüyor –gül üşür-

yoksun ya, bezden anne

yapıyor öksüz

öpmek için kendisine.


i.t