6 Mart 2011 Pazar

iki sestiler duyulmayan, sevgiyle yalnızlık...




geyiğin boynunu tuttuğum zaman elimde kalan pas lekesi

ya da böyle birşey seni anlamaya çalışmak.

seni sevdiğim zaman kadife tüylü bir geyik ormanda su içiyor

yada yeşil kadife tüylü bir su akıyor boynuzlarımızın arasından.

l.m






ben'in bana selamı var


kıpırtısızım, gece müzikler ve kitaplar arasında...



doğuya bakan yüzünle bak bana ve kalbimin bir porselen gibi olduğunu


hiç unutma

çocuk gibi olduğumu söylemiştin zaten.

çocuk gibi yazdıgımı biliyorum bu kitapta

kırmızı mürekkeple boyanmış bir çocuk başı uyuyor kalbimde.

fosforlu gözleri açıklanamayan şeylerin merkezi gibi.

tıpkı bunun gibi açıklanamayan şeylerin merkezi olsun isterdim bu

kitap;

hiç kumru olamamış bir çocuk izini bırakırken onun üstünde;

ararken bir kumru oluş halini...

l.m