20 Ekim 2010 Çarşamba

saat sekizi geç vurdu



kime ne desem

boyuna kendimi dinliyordum eski yağmurları dinliyordum



düşünmeden biliyordum deniz ılıdı

dökülen çelik katı

yürüyenler yan yana



yüzümü güneşte dinlendirsem

dağın dağ olduğunu bilsem ovanın ova ağacın ağaç

kurtulurdum

çok köprülü sular gibi git git bitmedi

boyuna kendimi dinliyordum eski yağmurları dinliyordum



saat sekizi geç vurdu

giden gitmiş hüznü ayaklandırmak boşuna

düşünmeden biliyordum.

a.d

non ti muovere


kalbimizin o çok gizli yerinde inandığımız pek çok şey gibi...

"gerçek aşk hep yanımızdadır, biz onu tanımadan çok önce bile."