27 Mayıs 2009 Çarşamba

bang bang -nancy sinatra

bu da shelia'dan fransızca versiyonu;

http://www.youtube.com/watch?v=2kJMWaOTMv8

yirmiyedi mayıs


kitap okuyorum,kapağın altında sol elim sağ elimin parmaklarında dolaşıyor, parmaklarımdaki dikiş izlerinin üstünden geçerken ürpererek geçmişe dönüyorum.
üniversitedeydim,mevsim böyle ilkbahar,girişteki dresuarın üstünde suya kavuşmayı bekleyen ortancalar vardı ve ben ilaçlamaya kıyamadığım bir karınca sürüsüyle yaşıyordum.
olmadık bir cam kapının içinden bir sebeble geçtiğimde,nasıl olduğunu anlayamadan,parmaklarıma bakakalmıştım.böyle anlarda yaşadığım korkudan taş kesilişim bilinir.parmaklarımdan elime damlıyordu kan,beyaz parmaklarım kırmızıya boyanıyordu,bense elime ölü bir güvercin düşmüşcesine kalakalmıştım.kemiklerim görünüyordu ve kan dinmiyordu.yan dairedeki yaşlı çiftin kapısı çaldığımda artık ağlıyordum.acıdan ziyade korkudan ,kan kolidoru takip ediyordu ,kapı kolunda kalıyordu,komşunun zilinde,kapının eşiğinde,öldürülmüşüm gibi.kanım krem rengi halıya damlıyordu,ama kimse umursamıyordu elime havlu sardılar bileğime buz koydular.polikliniğe giderken yol boyunca ağladım,parmaklarım dikilirken.biri beni birleştiriyordu,üstelik siyah ipliklerle,kanca bir iğneyle.acemice bağlanmış paketler gibiydim ,parmaklarımda siyah düğümler.elim birdaha asla aynı olmayacaktı.cam kesiklerinin izi geçmez dedi annem,bakarken düğümlerime.biliyorum anne dedim ,biliyorum.
nihayetinde aşk da yüreğimizi keser geçmeyen bir iz bırakır içimizde.