"ben senin içindeyim - sen de benim içimde misin?" diye sordum; sen de, duraksamadan "evet" dedin.
-- hani, kavga edip, ayrılıp, sonra barışıp, yeniden buluştuğumuzda , sen de, " senibir daha görmemeye niyetliydin; ama, bir baktım - her tarafımı doldurmuşsun " demiştin ya: işte , öyle, içiçeydik, artık...
'mantık' ve 'uzam' açısından çelişik birşey bu; ama, ilişki 'mantığı've 'uzamı' açısından, geçerli:-
ilişkideki( türkçe, 'ilişki içinde bulunmak' deyimini de kurar) iki kişi -sen ile ben_ birbir(ler)inin içinde'dir(ler): hem ayrı ayrı, hem karşılıklı - ben, senin; sen benim...
ve ikimiz de, birlikte, onun içinde - sen ile ben: biz...
o.a
5 yorum:
kendi olarak, sana gelen
sana gereksinimi olmadan, seni isteyen
sensiz de olabilecekken, senin ile olmayı seçen
kendi olmasını, seninle olmaya bağlayan
o, işte...
o.a
en iç, en içten, en içteki sesine bile aykırı düşebilir mi kişi? -
düşer." de der o.a, kendi olarak gitmek gelmek değildir mesele, hani bundan da korkulur ama
asıl mesele olduğu gibi kabul edebilmektir kişileri ki, bencildir insan halimiz, ikiyüzlüdür.
Kendi olan değil kendine geçen olmalı karşındalık.
.hacivat,
kendine geçen... ne büyük cesaret...
ya karşımızdaki de böyle bişeyi bizden istiyorsa?
yapacak cesaretimiz var mı, ne kadar zaman için! insanın kendi olması zordur, içinde barındırdıklarını düşünürsek,
hep iyi bişey değildir insanın kendi olma hali, zaafları vardır.
kendinden vazgeçmeyi gerektirir diğeriyse ve bu zaman kalıplarına
sıkıştırılmış bir hal olmaktan öteye geçemez kanımca. yapabiliyorsanız, gerçekten yapabiliyorsanız, ne mutlu size.
Muhattabınızı doğru seçerseniz zor değil. Aynından ve gayrındana bakmadan zatındalık aramalı insan.
Yorum Gönder