25 Şubat 2011 Cuma

gerçeklerde düş var, düşler gerçeklerde....



(tıklayınca açılır youtubenin kapısı)
yağmur kesintisiz, ince ince yağıyor, eskiler olsa ahmak ıslatan derlerdi.  galata görünüyor sokağın başından üstelik adamakıllı ıslağım. kırmızı botlarımın üstünde kırmızı damlalara dönüyor yağmur, sular nasıl da kendini saklıyor. soğuk yüzümü yakıyor, hatta burnumu hissetmiyorum, ona dokunan parmak uçlarım için durum daha vahim. biri şu istanbulu sıcak ama yağışlı kıvama getirebilir mi değil tam da böyle, beden hissizleşiyor ama kalbim deliriyor hissetmenin tepesinde en tepesinde dolaşırken. sıkı giyin deyişin çınlıyor kulağımda, lahana gibiyim işte diyorum. duymuş gibi buluyorsun telefonda beni. sesim soğukla titriyor, yüzüme çarpan rüzgarı duyuyorsun. rüzgarda donuyor, sesinin tınısında ısınıyorum. telefonum kapanıyor. sırtımda benden yüzyıl önce yaşamışların soğuğu. neden taşların bile önce yüzleri dökülüyor diye merak etmiyor gece yarıları hiçkimse.  geçiçi bir süreliğine yolda duran bir arabanın motoruna girmeye çalışan kediyle kavga ediyorum, dizlerim yerde ıslanıyor, kedi bana tıslıyor.  galata kulesi, doğan apartmanı, laleli çeşme, tünel derken karışıyorum hayata, kırmızı balık tam karşımda duruyor, okumak koklamak istediğim kitaplar ömrümden uzun, iki kısaltıyorum içlerinden. mutlu, sanki gün ortasında yaz meltemine yakalanmış gibi seviniyorum. asmalının kedisi safinaz bacaklarımda.  elinde sümbüllerle yürüyen kadına gülümsüyorum, sarı saçları yağmura yenik, omuzlarında.nerden geliyorsa ibrahim tenekeci aklımda, düş ve dua... üstelik şarkılar da hiç insaflı değil....

15:48

2 yorum:

nil dedi ki...

bu sabah istanbul'um geldi, gitmiyor, çok özledim.

"yağmurlar yağdığında"...

y. dedi ki...

biliyor musun, hala yağıyor yağmur, tek damla hafiflemedi sabahtan bu yana. iyot kokusu, martı sesleri. üstelik en sevdiğim kuş da değil martı. bu yağmurlar erik ağaçlarının çiçeklerinin habercisi, bu soğuk, kış buradaydı demek için. şimdi çıkıp sokağa yürüsen paçaların olmaz sadece ıslanan mutlu bir hüzün var yağmurda. nasıl deme, öyle işte, öyle...

kıymetle.