'işaretleri bunca sevdiğine göre
ona yorulmadan işaret vermeliyim'.
nasıl yorulmazdı: kapısına götürüp
bağladığı beyaz at, aynı gün içinde
postaya attığı binbir mektup, beklenmedik
gecede beklenen bir güneş olmak -
verdiği her işaret hayatında birikmiş
büyük bir imgeyi söküp atıyordu ondan.
kadın doymuştu oysa bu duygulara.
beklediği işaretler değil işaretlerin
işaret ettiği yere çağrılmaktı.
olmayınca o da yorulmadan işaret
çakmağı bitince onu değiştirdi,
gömleğine sinmiş kokuyu benimsedi,
istedi ve isteklerini onun istediği
yalnız kaldığında düşünüyordu: 'bu
çocuğu hemen aldırtmazsam, onunla
ölebilirim.' zaman geçiyor ve çocuk
büyümüyordu oysa. neden sonra içinde
kaskatı bir ur olduğunu farketti
ve onu sevdi.
e.b
5 yorum:
zaman geçiyor ve çocuk
büyümüyordu oysa. neden sonra içinde
kaskatı bir ur olduğunu farketti
Nerelere dokunur da ses etmez insanın içi..
sevgilerimle
.deep,bazen öyle bir yerinden yakalar ki, sözcükleri bizi, derin denizin dibinde saçların mercana dolanmış gibi olursun, sıyrılamazsın. bu da o şiirlerden bence.
İçindekinin ur olduğunu farkedip de o uru sevmeyen var mı?
Belki de o ura o kadar alışıyoruz ki, o olmadan yaşamaktan korkumuza seviyoruzdur kimbilir...
.esrik, döndüğüne sevindim. alışmak değil bence, alışmak, korkmak, bence bunlar değil. herşeye rağmen sevmek, salt varlığı için bile olsa sevmek bence. çok mu romantik oldu?
of bu şiir bni çok etkiledi,arka arkaya okudum 2-3 kez.sonra dışımdan okudum arkadaşa
Yorum Gönder