ah sudur.
bir gün, bir uzun gün bir aynanın önündeyim
kirpikler ve saçlar bitti
gövdem duvara sürte sürte inceltilmiş bir nesne gibi
dalgın ve uzun
uzun ve sisli
ben ki gövdemle tattım gövdemi, iyi bilirim
bir hurma, bir başdönmesi
kokusu başdönmesinin
güzel kaplar aldım bu yüzden, ne kadar güzel kap varsa aldım
bilmek için suyumu
ve hazırlıklı değildim ve bildim
ben suyun bir dakika durduğu
durunca boğulduğu bir yerdeyim.
bir kilimi yere sermek kadar güzel ne var
sonra püsküllerini düzeltmek kadar
ya sofraya dilim dilim kesilmiş bir domatesi koymaktı görkem
kamyon sürmek yükünü bilmeden
ve ikimiz bir akşamüstü sırasında
ve akşamüstünün Anadoluya giden bir otobüs gibi kalkması sırasında
dağlarda, tarlalarda, köprü altlarında
sazların, taşların yosunların arasından geçerek
bir akik gibi yansıyaraktan hem de
kırmızı bir karpuzun doğum sancısına
su akar ben akarım
ben akarım su akar
vakit yok bakışmaya
günlerden suya.
e.c
2 yorum:
"sular insanlar gibi geçiyor aklımdan
mavi aklımdan"..... e.c.
kaç kez yazdım bu dizeleri bilmem...
diyorum ki ben, mavi bir ırk olmalı, yüreğinde mavi bir parçayı yaşları kaç olursa olsun taşıyanlar için. sırf bu dünyaya uyum sağlayabilmek adına mavi oluşlarını kamufle eden bir ırk olmalı.bir sabah yüzyüze gelince bizi birbirimize koca bir şiir değil ama bir dizeyle bile bağlanmışcasına bir kılan bir ırk olmalı. maviliğimizin bir kokusu var, sadece bizden olanların bilebildiği, görebildiği...
kucaklarım.
Yorum Gönder