5 Mayıs 2009 Salı

-yeşeren güne dua-


bu gece sabahı elimizle tutacağız çocukluğumun kentinde,

gül ağacı anlarmış gibi kokulu mektup yazdım,uzun oldu.

kırk renk yemenisini çıkardım,saçıma taktım ,

beyaz elbisemle kendime bulandım.

kınayla değil ama mürekkeple çizdim dileğimi avucuma.

şimdi akarsuların bir an durduğu,

bütün tabiatın sustuğu

herşeyin bir an öldüğü

sonra yeniden can bulduğu

o an için

bekleyenlerdeniz.


rüzgar çizilenleri dağıtsın,

ab-ı hayat yüzümüze dokunsun,

dileklerimiz olsun diye.




ayrılık

ayrılık ne biliyor musun? ne araya yolların girmesi, ne kapanan kapılar, ne yıldız kayması gecede, ne güz, ne ceplerde tren tarifesi, ne de turna katarı gökte...


insanın içini dökmekten vazgeçmesi ayrılık.