şiir yitir beni diye biter, üstelik şair başka bir şiirinde "uçurumsudur arayan insan.
yetinmez bulduğu ve olduğuyla.." der. ben yine de inanırım masallara, rüyaların gerçeliğine, hayata inanırım aynı anda, gülme sakın. bir gece yarısı fısıldayan yağmura, buluta, ay'a inanırım. rüzgarın uçurduğu yanından geçerken kimsenin önemsemediği çam dikenlerine inanırım mesela.bir de rüzgarda uçuşurken saçlarımız senin omuzlarımı tuttuğuna.
(tıklayın ve youtube de bulun kendinizi)
bir çığlığın içinde yakalıyorum seni
kaç kez istanbulsu,
parıldayan, ışıtan, yakan bir alev gibi.
üstünde uzun, pis, yalnız sokakların yağmuru..
odaların, merhabaların, gülücüklerin sıkıntısı
tramvayların, vapurların sıkıntısı
yitmiş aşkların, yitecek aşkların
aynı vazoların, aynı öğütlerin, aynı yasakların sıkıntısı.
yakalıyorum, öpüyorum, avutuyorum.
karanlık etini kemiriyor,
vaktimiz kısa,
düşlerimizi kolluyorlar durmadan
durmadan kovuşturuyorlar
mendilimi ıslatıp alnına koyduğum
suyundan içtiğimiz hayat çeşmeyi,
yalnız geceler boyu uzanan kadını bakırlarda
durmadan horluyorlar
geyiğim, saklım benim
bakma arkana, ne olur, aldırma
onulmazlığımızdan büyük yapılar kurduk
horlandıkça aşkımız, derya.
vaktimiz kısa,
karıncalara, rüzgarlara, sulara dokunmak
uyanan toprakları bilmek gerekiyor.
ormanlar görmüş dolunayın tılsımını
ağlamayı unutmadan
dövüşmeyi bilmek
tırnaklarınla tutunmayı bilmek gerekiyor
sağılandığımızı, kollandığımızı bilmek gerekiyor
kapa tunç, kapılarını gece
soğuktan, kırgın, parasız milyon kişi.
geyiğim, saklım benim,
ölüm dayanmadan kapıya
sev, öp, yitir beni