15 Ağustos 2010 Pazar

oltu taşı



ağzından başlamalı seni anlatmaya

çocuğum, ağzın çin ipeği, yangınlar, oltu taşı


soğuk su çeşmesi, genel grev senin ağzın

kendini ordan oraya atan aptal bir deniz


ağzın çarşıda lacivert kuşlar satan çocuk

tarla adında üç ayda bir çıkan dergi


bizim küçük ırmaklarımız seni ağzın

küçük bir sokaktan küçük bir alana inmek her gün


ağzın bursa’da zaman, çok kapalı çarşılar

eski harflerle yazılan gece


çocuklar, kuşlar, yaz günleri senin ağzın

ağzın ipek kıvamında aklımda

i.b

pazara şarkı



(tıklayın&dinleyin)

balıkçı baki



baki bakıyordu daldan

balıkçı suya battı,

balıkçıbaki daldı dibe

balıkçıbaki avladı balık,

derken baki daldı, zavallı kuş,

balıkçı çıkarken yüze

kıpraşan gümüş yükü ve

birkaç damlayla,

çünkü balıkçıbaki

beslenir yalnız gökkuşağıyla,

suda dalgalanan ışıkla:

sonra çöker ve tüketir

titreşen balıklarını

n.



düş balıkları


masmavi serinlik ve hükmü yok aradaki hiçbirşeyin
kendi dışında
.