11 Ağustos 2010 Çarşamba

geceye not



çıkarıp yavaşça yüreğimi göğsümden,

sildi bir lambanın isli şişesi gibi

yumuşak tülbentini geçirerek içinden
 
m.a

su gibi



konuşmam artık, ağır sözler söylemem

bir düş için sabahları,

göğsüme sedeften bir çiçek işlerim.



hiç bilmedim, konuştuklarımdan ne anladın,

ormanın korkunçluğunu söyledim

ovanın serinliğini sustum,

sen uzun bir uykuyu uyudun, ben düş gördüm.



durmadan bir yoldan söz ettim:

suyum ben, adımı unutmadım

dolanıp, bir gün yanına düştüğüm

bir dağdan söz ettim,

dünyanın işine karışmadım,

beni avutmaz dünya, beni tutmaz da,

dolanıp içinde kirinin

yine temiz geldim.



göğsümde sedeften bir çiçek taşırım

bir büyü bu, hayata karşı yaptırdım

konuşmam artık, kalbini kırdımsa senin

bil ki yanına düştüm.



b.k