23 Ocak 2009 Cuma

vahşi/hevesli/meraklı






du fragst mich, was soll ich tun?

und ich sage: lebe,wild und gefährlich xx

alles was die seele durcheinanderrüttelt,

ist glück.



arthur schnitzler

Ankara da aşk halleri - sene 97


Konuşuyorum tlf da,Ankaradan haberler,kikirdiyorum,
kahkaha atıyorum, yatakta ters dönüyorum.Ankara da
özlediğim şeyler var, kar kış günleri...
28 aralıkta soğuk bir günde kuğulu parkta kaybedilen
idda sonrası çıplak ayakla gezip,doyamayıp kendimi karlara
atma ,yuvarlanma,şımarma, üşüme,ayaklarımın ellerin
arasında ısıtması,cezanın eğlenceye dönüşmesiyle keyiflenme,
hastalanma,sonrasında mükemmel ötesi sıcak aşk dolu bir bakımla iyileşme.
Cafemiz'in doyulamayan romantizmi,dudağın kenarında kalan
ılık browniyi yalama bir kere daha aşık olma,hep olma halleri.
Aşıkken ve sonsuz eğlenirken güzeldir,Ankara.

demişti biri bana...

"kış aylarinin sevinç saçamayan isiklari nasil kederli bir gönüle teselli vermezse, güçsüz olma hakkimiz için, yaradilmişligin derin buruklugunu dindirmek için siginacak bir ruhun var...
evreni dinliyorsun, budur bilgeligin zaten...karsiliksiz ve pervasiz bir tutkuyla seven ama yüzlerce zincirle baglamnis bir hayata mahkum olan, cesaretiyle binlerce savasi
emziren ama bilinmez kaderlere gitmeye boyun egen ben
senin evreni dinleyişindeki
ustalığı merak ediyorum..."

nk

istanbul

http://www.youtube.com/watch?v=i9BaKe9RZ04
sabah karanlıkta çıktım evden,arabaya binip kontağı çevirmemle duydum tınıyı...
aklımdan geçen ,aklından geçen.İstabul soğuk ,İstanbul puslu.

Rüyamdaki aptal kadın
Hala aklımda adın.
Bir dursan bir dinlesen,
Bir dursan ah bir dinlensen.
Yakışmaz mı İstanbul bize?
Korktun kaçıp gittin işte.

korkup kaçıyorum şimdi.