3 Ağustos 2010 Salı

duman



gümüş düşlerimin içinde dolaştı

geceden geceye

iri göğüslü tatar kadınları

ve köpük köpük bir at,saçakları dövdü yağmur,saç damlarda

bir akordun merdiveninden

aşağı yukarı tırmandı

durdu piyano,

eylül müydü

yoksa eylül ile ekim arası

kimsenin henüz tanışmadığı bir ay mı:

bir odada sigara dumanı ve sessizlik,

toplanmıştık vladimir, sergei ve ben,

ne anlamsızdı intihar etmek,

etmemek.



dolaştım gümüş bir uykunun içinde

peşisıra yabanıl beyaz kısrakların,

geçtim hızla kundağımın

ve taşımın önünden,

gördüm: bir odada yapayangın,

toplanmıştılar

deldiğim zaman,sigara dumanı,

namludan çıkan mermi-

uyandım,durdurtacakken:

içimde çarpışan iki tren.


e.b

giz ses


bir rüzgârda buldu seni bir rüzgârda yitirdi,

penceresinden baktı sine sine yağan uçarı yağmura

ve essin dedi, bir daha essin, sen çünkü bana eşsizsin,

gökyüzünde karmaşık bir sözdizimiydi kurduğu esin

perisinin — çekti sinesine koydu bulutlardan bir tortuyu,

uzan dedi, uzan Enis, tam bir gece için biriksin sesin.