30 Kasım 2009 Pazartesi

eski avluda



bir çiçek açtığında
bir eski avluda
diyor ki,
çalıda sarı bir çiğdemim ben
ve senin çok eski cümlen.

sen otursan, gitmemiş ki olsan,
ben sana bir eski Endülüs avlusu,
istersen serin bir Portofino getirsem
ya da Yedigöllerin yedisini birden.

bir çiçek açtığında
bir eski avluda,
diyor ki:
her şey çok eksik ve neredeyse yok gibiyken,
buldum buluşturdum kendime
geldim
tek eksik sensin! incecik çilli bir dille
sen de gelsen.
ben sana kırmızı kiremitli bir çatı
begonviller ve bir mavi kapı
ve illa amansız bir avlu getirsem.

dünya soğur, akşam serinlerken
benim sensiz sevinecek bir şeyim yok,
kılı kırk yardım
altını üstüne getirdim,
ve işte en gümüş cümlem:

içimi açtım sana
içini açmak için

b.k

sultaniyegah saz semaisi