(tıklayın &dinleyin)
ve sabah nazlı bir yaprak gibi salınıyordu perdelerin arasında, oynak gün ışığının muzurluğu teninde... saçlarımı toplayıp sırtımın örtüsü olmaktan kurtardım, bir kedi gibi gerindim. istanbul güneşi ilkbahardan çalarken kış ortasında, kokuna karışıyordu sabah, sen kokuma karışmıştın. şilepler kimleri kavuşturuyor, neleri birleştiriyordu düşleyiverdim. kahveyi yaparken parmağıma sıçradı tek bir damla su, seni özledim....