14 Ocak 2011 Cuma






yağıyor incecik bir yağmur dışarda

yüzün çamurlar üstünde tüten buhur

ıslak toprak kokusu

doluyor odama

sıkılıyorum

kitapların üstüme yıkılacağından

korkuyorum şimdi

yel esiyor

söküyor duvardaki bir resmi

yerine senin yüzünü koyuyor.



yüzün şimdi karşımda

yüzün akşam karanlığında

toprağın üstüne bırakılmış

bir demet çicek gibi parlıyor..



o zaman açıyorum

bütün perdeleri

o zaman yakıyorum

bütün ışıkları

camları darmadağın ediyorum

yüzünü avuçlarıma alıyorum

alnını öpüyorum

dünyayı öper gibi...


a.e