22 Ocak 2010 Cuma

uzak yakınlık

soruyordun
ilkyaz iste
uyanıp bir bahçeyi dinliyoruz
tenhalık böyle

dallar mı kırılmış, sarmaşıklar mı toz içinde
beklesem hemen gelecek olduğun
tam öyle olduğun
oysa hep yanımdasın, seninle her şey yanımda
kırık dökük de olsa yanımda
mesela cok sevdiğin bir deniz bile yanımda
o deniz ki aramızda hiç kımıldamadan
erkeğini iyi tanıyan bir kadın gibi yorgun...

yarısı yenmiş bir elmaydık bana sorarsan
ikimizdik, iki kişi değildik
bakıyorsak birlikte bakıyorduk gözlerimin içine
birlikte gözlerinin içine bakıyorduk senin
yanlıştı, doğruydu, hiç bilmiyorum
sanki bir bakıma ayrılık böyle...

karşılıklı otursak da ne zaman
masa örtüsünü ikiye bölen ellerimizdi
bir tırnak yeşilinden gerisin geriye
ayak bileklerimizden gerisin geriye
bütün bunlar gereksiz, bilmiyorum sanma
gereksiz ama yalnızlık boyle...
..."

e.c

sonrası kalır

on kalır benden geriye dokuzdan önceki on
dokuz değil on kalır
on çiçek, on güneş, on haziran
on eylül, on haziran..
on adam kalır benden, onu da
bal gibi parlayan, kekik gibi bunalan
on adam kalır.

ne kalır ne kalır
tuz gibi susayan, nane gibi yayılan
dokuzu unutulmuş on yüz mü kalır
onu da unutulmuş bir şiir belki kalır
on çizik, on çentik, on dudak izi
bir çay bardağında on dudak izi
aşklardan sevgilerden
suya yeni indirilmiş bir kayık gibi
akıp geçmişsem, gidip gelmişsem
bir de bu kalır.

ne kalır benden geriye, benden sonrası kalır
asıl bu kalır.

on yerde adam geçse geçmese
dağlardan tepelerden inen bir düzlüktüm,
anlaşılır.

akşam olur, bir günden dibe çökerim
su içer,dibe çökerim
iyimser bir duvarcıyım, her gün bir tuğla
düşürürüm elimden
bu yüzden gecikirim
size bu sıkıntı kalır.

ne kalır

kahvelerde kalın kalın kayısı vakti
dişleri kesmeyenin en az kayısı vakti
dişleri hiç kesmeyenden
gün geçer, kendi kalır
kahvelerde kayısı.

gezginim, açık denizlerden yanayım
biraz da akdenizliyim, bu işte böyle kalır
akdenizli herkes konuşur duyarlığını
başka ne kalır
Biz ki bir konuşuruz geriye on şey kalır.

ben buyum, dersin, arkadaş
sevgilim, ben buyum
yüreğim vurgun, dişlerim altın
ceketim sol omzumda
vakit vakit incelen vakit.
e.c