30 Mart 2010 Salı

la fille sur le pont

insanın acısını insan alır

yüksek sesle konuşan,

asık suratlı bir kalabalık içinde

bir sessizliği onarmaya çalışmaktan sindi üstüme,

bu ezilmiş gül rengi acemilik.



bir kirlenmeden korunmak için

susarak yaşadığım her şeyin bir yenilgi olduğunu

çok sonra öğrendim.

benim, kıyısında bir saygıyla beklediğim olanak,

başkalarının çiğneyip attığı bir sıradanlıktı

insanın acısını insan alır.

herkesin gövdesiyle varolduğu yerde

yüreğini öne süren "bir beyazdım, zenciler arasında"

kimsenin başkasının gözünün içine bakamadığı,



herkesin çoğalmak için aynasını yanında taşıdığı yankısız bir zamanda,



insanları sulara bakmaya çağıran meczup,

bir beşinci mevsim simyacısıydım,



yanlışını sevip yenilgisini kutsayan...

bir solgunluktan geliyorum evet...

kıyılarındayım işte tüm kirlenmişliğim, tüm arınmışlığımla

insanın acısını insan alır.


ş.e

güne not



kendimden yabancısını bulamadığım için

iyiyim

yerliler arasında


h.e