16 Mart 2009 Pazartesi

Ne...


rüzgârı acıtan doğu
yeter mi anlamama.
avunmak için
dörtlükler ve haritalar
topladım çantama taşlar biriktirdim
saçlarımı uzattım kahırla.

senden konuşan
o tuhaf kalabalığın ortasında
baktım dağ göllerinin derin uykusuna
görünen tüm yollara baktım gücüm yok
acıyan yaralarını sormaya

orada tanrının biliniyor kuşlar
kadınlar tanrının biliyor kuşları
ve soruyorlar ona
tanrım ne yaptık sana
kuşlarının kanatlarını mı kırdık
ne yaptık sana

tanrı sessiz
annem kadar sessiz
bakarak
neden bekliyorsunuz burada
diyordu kalanlara

ah sevgili ten!
neden bekliyorsun burada
alıp kokunu git
git o acı rüzgârın ardından.


b.m

elçi

Herşeyin bir şekli var ama sözler en güçlü silahımız,ne yaparsanız yapın cümlelerinizi kaybetmeyin!Kimisi fransızcadan etkileniyor,kimi rusçadan,gülmeyin ,elimde örnek var alenen.Bense cümlelerin büyüsüne kapılıyorum,hangi dilde olursa olsun tek bir cümle ile yıkılabilir bütün kalelerimi,tanrı elçiye zeval vermesin.
You can call me x,
You can call me y,
You can call me z,
You can come and try.
Come and try.

deneme yayını...