16 Mart 2009 Pazartesi
Ne...
rüzgârı acıtan doğu
yeter mi anlamama.
avunmak için
dörtlükler ve haritalar
topladım çantama taşlar biriktirdim
saçlarımı uzattım kahırla.
senden konuşan
o tuhaf kalabalığın ortasında
baktım dağ göllerinin derin uykusuna
görünen tüm yollara baktım gücüm yok
acıyan yaralarını sormaya
orada tanrının biliniyor kuşlar
kadınlar tanrının biliyor kuşları
ve soruyorlar ona
tanrım ne yaptık sana
kuşlarının kanatlarını mı kırdık
ne yaptık sana
tanrı sessiz
annem kadar sessiz
bakarak
neden bekliyorsunuz burada
diyordu kalanlara
ah sevgili ten!
neden bekliyorsun burada
alıp kokunu git
git o acı rüzgârın ardından.
b.m
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder