belki de usulca yazılıyordu kader tanrıya iş bırakmadan yıldızlardan, senin kaleminle, benim sırtıma...
uyuyorsun, nefesin çarpıp dönüyor yüzüme,nefesin dingin, nefesin huzurlu... sana bakıyorum her hücresini karanlıkta çizebileceğim yüzüne, sana bakıyorum gözkapaklarım kapalı. şileplerin düdükleri duyuluyor, bir kedi yastığında esniyor,bakkalların önünde günlük süt kolileri, gazete balyaları, sabah simitleri fırında ve yine trafik rezalet cumaları... nefes alıyorum seni uyandırmaya korkarak, baktıkça sana gözlerim doluyor kalbimin gürültüsünden.