26 Aralık 2010 Pazar

35.




(tıklayın & dinleyin)

"haydi gel de sarışıp -burunlarımızı çekerek- yatalım senin ile " dedim: ikimizde hastaydık:-
çok garip bir yanı çıkar ortaya ilişkinin, kişilerden biri - hele, ikisi birden! - hastalanınca : buna 'bakım' denir.
(ingilizce'nin ilginç bir anlam bağlantısı, care sözcüğüne hem 'birisine bakmak', hem de 'birisi için tasalanmak/ birisinin kişi için önem taşıması' giderek 'birisini sevmek' anlamlarını yüklemesi. -heidegger de almanca sorge sözcüğünden benzer anlamlar çıkarır - en azından, 'hastaya bakma' anlamı vardır sorgen ' de(: "fürsorge")...

türkçe ise, inanılmaz bir bağlantı kuruyor, ' hastaya bakma' edimiyle : kişinin 'gözü üzerinde olur hep 'baktığının' (: 'yoğunbakım'...); 'birisine bakmak'  da, onun için - iyileşmesi için - neler gerekiyorsa, onları ona yapmaktır (: 'hastabakıcı'!).)

- sen de, gidip biryerlerden ıhlamur çiçekleri almışsın : berbat nezleli / gripli burnumla - nasıl olduysa - kokusunu aldım; masanın üstüne, açığa - başka bir işe yaramayacak bir ' armağan ' kabının içine - bir tutam, bir demet koydun - ortalarına da  kış başında canlı tutmaya çalıştığımız  ama küçücük meyveleri dallarından boynuna dökülen biber'in attıklarından süsleme  yapmayı da unutmadın:

-şimdi burada duruyorlar - siyah, sarı, kırmızı - senin elinden....

o.a

37.


"birisine bağımlı olmak, onu bağımlı kılmanın bir biçimi olabilir " demiştim sana (bir başkasıyla ilgili olarak); sen epey sonra ," sana tutuluyorum" diyerek,sana söylediğim bu sözü anımsattın. "istediğin kadar tutul ve tutun bana" dedim ben de sana--

'aşk'-'tutkunluk'-'sevgi' :bunları çok iyi ayırdetmeliyiz, ilişkimiz içinde:

'aşk' ile 'sevgi' üzerine birşeyler yazdım biraz önce; şimdi , şu 'tutkun' olma'ya gelelim:--

'tutkun'uz tabii ki--
ben sana; sen bana -- ama, bak, türkçe neleri açıkediyor:-

'tutacağız' biribirimizi--
'tutunacağız' biribirimize--
'tutkuluyuz' biribirimize--

o.a

yıldızları süpürürsün, farkında olmadan...




(tıklayın & dinleyin)