"etrafımız ışıkla doluyor, gecenin gölgeleri ve hayaletleri, ağaçlar ve çalılar hala çiçekli ve bir kadının gözleri, aşk ile dolu..." diyor yarısında yakaladığım şarkıda... ardından sibylle, tonight when I came home from work, hurt... diyor, şarabın bir damlası usulca düşüyor üstümdekine, endişelenmiyorum hayat diyorum... tonight we had change of the moon diye sürüyor şarkı, perdelerin arasından bakarken ay... televizyondaki belgesele takılıyor gözüm, ay dünyadan günbegün uzaklaşıyormuş. nereye gidiyorsun diyorum, dudaklarım kımıldamıyor. yaz geceleri sadece cırcır böcekleri konuşurken, gölgeleri yaratan mum yarısında. şu aklı saçlarına tutunup uçan gölge benim diyorum, tutuyorum gölgemin elini, duvarlarda kaybolmak için, sönmeden mum.
"geceleri,
sararan otların üzerine uzanıp
bir açıkhava sineması seyrettim
gökteki yıldızlardan
ve altını çizdiğim cümlelerle konuşturdum onları
uzaktan bir çağlayanın sesi karışıyordu
yıldızların mırıltılarına."
c.ç