bir akşam eve dönerken mahallenin bakkalına uğramış,öteberi almıştım.tam kapıdan çıkacağım sırada, karşı evin bir odasında kira ile oturan bekarın radyosu,
weber’in oberon operası uvertürünü çalmaya başladı. az daha elimdeki paketleri yere düşürecektim. maria ile beraber gittiğimiz birkaç operadan biri de buydu ve onun weber’e hususi bir muhabbeti olduğunu biliyordum;yolda, hep onun uvertürünü ıslıkla çalardı. kendisinden daha dün ayrılmışım gibi taze bir hasret duydum. kaybedilen en kıymetli eşyanın,servetin, her türlü dünya saadetinin acısı zamanla unutuluyor. yalnız kaçırılan fırsatlar asla akıldan çıkmıyor ve her hatırlayışta insanın içini sızlatıyor. bunun sebebi herhalde “bu öyle olmayabilirdi!” düşüncesi,yoksa insan mukadder telakki ettiği şeyleri kabule her zaman hazır.”
s.a