30 Haziran 2009 Salı

...

kendime çok ağırım,önce dün ,sonra bugün.sanki biri beni bir uykuya yatırmış da ,ne olduğunu hiç anlamamışım.bütün gerçeklik duygumu kaybettim neticede,hangisi gerçekti, hangisi değil.ben neredeydim de bunlar olmuş,susmuştum.ben neredeydim,neden günün kararan bir saatinde ,hayatımın muhasebesini yapıyordum.bu saatte ,şimdi.o kadar ömür yaşadım,kendimi anlatmaktan ,anlaşılmaktan aciz kaldım.sanki bir zaman makinasında yaşadığım yıllardan buraya düştüm ve beni hiçkimse anlayamıyor ,sanki bilinmeyen bir dili konuşuyorum ama beni anlamadıklarını farkedemiyorum. şimdi kozama geri dönmek ,kendime yeni bir ben giysisi dikmek ,bahçe kapımı sonsuza dek kapatmak istiyorum,olmuyor,olmuyor.

*sen ölümümdün
seni tutabildim
herşeyi yitirirken.

bana doğru gelen kim!




"bana doğru gelen kim?"ya da

şimdiki zamanda

bir mobil,birinci tekil şahıs


dökülmüş bedenim kimyasına pirincin, yokedilerek kalsiyumun büyüsü yazgım belirlenmiş. her an, hoş geldin diyorum bana doğru gelene, dalgalanan duygularımla. sarkıyorum tavandan (bir tavan varmışçasına) yeryüzünün (varolduğunu umarak) renklerini bilmeme karşın - lal rengi, çivit mavisi ve sarı - ve onların yalanlamalarını - tutku, dinginlik ve ölüm - kendimle işaretliyorum yanı, yöreyi - bir aşağı bir yukarı, bir yukarı bir aşağı, sağ sol, sağ sol. yönlerin bulanıklığında bir sorumluluk bu! uluma geri tepiliyor böylece, bana doğru gelene karşı! bir iskeletler zinciri tutuyor beni havada, uzay konusunda bir unutkanlık yüklemeye ve devindiğim cılız önlemleri yıkmaya çalışarak. soğukkanlı bir çaba! ben, kusursuz bir porte olmayı yeğlerdim, oysa. işte şuracıkta, özlüyorum sol anahtarımı ve notalarımı. umursamam, nereye dağılırlarsa dağılsınlar, daha sonra... şimdilik, hava akımının istencine boyun eğmişim, sinekler ırzına geçerken uzantılarımın, sürdürüyorum dansımı bu dikey tabut içre, günden geceye, geceden güne, ben tümünü ezip geçinceye ve


"bana doğru giden kim?" in yatay bilgisine ulaşıncaya dek!


n.m

an

Patience means self-suffering.

anywhere but here
m.b

It's better to be unhappy alone than unhappy with someone.
m.m