aynı doğumu yaşayan iki ruh
aynı karında bir tülle ayrılan
aradığımız bu dünyada
bir penceredir belki de
bir tülün dünyadan koruduğu bir oda
fısıltılar bana ulaştı
parmakların geçti parmaklarıma
bir gölgeden fazlası aramızda
bir ruh
tanışması hiç bitmeyecek bir ruh
bak ellerime
parmaklarım nasıl da hatırlıyor
sadece bakmakla var olmayan aşk
tüllere sarındığında
karıştı nehirde akmakta olan zaman
biz ne zaman büyüdük
perde ne zaman çekildi aramızdan
ve ne zaman anladın rüzgarın
solumakta olduğumuz ortak ruh olduğunu.
o odada daha fazla kalma
demiştim.
surların ve taşların beklediği bir kalptir
nihayetinde
onda soluyacak
ona akacak olan
senin adım atışında açılan duvarlar
gökyüzünü değil
rüzgarı gösterdi
senin yürüdüğün gece
yoksulluğun bir kayıp olmadığını söyledi
ve dağıldı tüller.
ve ben aynı karında büyüdüğüm
gözleri gördüm
kardeşliğin yüzyılını
tüllerin görünür kıldığı kardeşliğin
parmakların
daha fazlasını isterdim
bizi büyütmeyen ev ve ülkeden
çok daha fazlasını beklerdim.
b.m