8 Temmuz 2010 Perşembe

derin zaman


ben senin sınırlı gövden ile

beni sonsuz sarmanı diledim.

uykum seninle kışın kolları arasında

devrilerek dönerek tamamlansın,

içimde kuzeyin kuşları sussun istedim.

kışı ve kışın kalbimde ağırlaşan meyvesini,

çiy düşmüş, soğumuş, donmuş bir dili

hatırlamak için

beni büyüleyen o kimyanın boşluğunda

durup yalvardım:

beni bu siyah boşluğun içine bırakma,

derin bir zaman istedim senden, ama

bana onu verme! ne kışa ne yaza uygun

kalbim, çatlat aramızdaki donmuş dili,

yokluğunun sebebini anlatamadım kendime,

yokluğun ne vakittir karlı bir tepe gibi

içimde.



ayağa kalk, yaklaş, dilini döndür ağzında,

de ki:

ben onunla denizin dövdüğü dilsizzz

taşlar üstünde sustuydum.

b.k

...



yakında yaz kırılacak ve ben
kapıların olmadığı bir yere gideceğim .
kendi sürecinde yıkılan bir nehir gibi .
bir tavuskuşu tüyü moryeşil gibi .
fosforlu bir iz bırakır gibi .
çok uzak mektuplar atacağım çok uzak yerlere .
yakında yaz kırılacak
ve sedef bir deniz kabuğu kalacak geriye .

l.m



so broken  (tıklayın, dinleyin)