sabit tutku diyorum çünkü, değişmekten, hareket etmekten, kendi kendimle çekişmekten, ilerlemekten, gerilemekten, gelişmekten, evrim geçirmekten, kaymaktan, azalmaktan, şişmanlamaktan, zayıflamaktan, yaşlanmaktan, gençleşmekten, durmaktan, tekrar yola koyulmaktan yoruldum, sonuç olarak yalnızca bu tutkulu sabitliği takip ettim. beni yaşayanın, beni ölenin, beni kullananın, şekillendirenin, terk edenin, geri alanın, evirip çevirenin o olduğunu söylemek istiyorum. onu unutuyorum, onu hatırlıyorum, ona güveniyorum, o benim içimden bir yol açıyor kendine. o ben olduğumda, ben kendim oluyorum. beni sarıp sarmalıyor, beni bırakıyor, bana öğüt veriyor, kaçınıyor, uzaklaşıyor, bana yeniden katılıyor. ben onun suyunda bir balığım, onun çoğul isminde bir ismim. benim doğmama izin verdi, beni nasıl öldüreceğini de bilecektir.
4 Eylül 2009 Cuma
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)