biri yaprak, diğeri yılan olan
iki yüzüğümü
ışığın gölgesinde bıraktım
beni uyutmaları için.
bu gece ay doğarsa
içi dolacak yüzüklerimin.
içimin yatağına
çekilirse gözlerim,
toz meleğim gelir
uyku meleğim.
kanadını silkeler
döner
ve dua eder
uykuyla doluncaya kadar
yüzüklerim.
dokunup kendime
tenim yumuşamış
dedirten gece
gövdemde yokluğun
rengi beyaz
bilmiyor kimse.
bu gece uyursam
uykum
gecenin acı göğünden süzülür
gövdeme yerleşirse
bir ses
çiçeğine konarsa
çocukluk defterimin
toz meleğim gelir
uyku meleğim
kanadını silkeler
döner
ve dua eder
uykuyla doluncaya kadar
yüzüklerim.
melek sorar
anne tanrı nedir
sonsuzluktur yavrum
kakat sonu yok onun da.
bu gece meleğimin
kalbi daralmış
bilmiyor tozundan uyku yapmayı
unutmayı.
kanadını kırmadan sevincimin
bilmiyor uçmayı
melek uyumaz
aslında erkek de olmaz melek
inatçı ve kuru bir evcilik ağacı
ay çocuğu olsaydım keşke
bu gece meleğimin
kalbi daralmış
bilmiyor tozundan uyku yapmayı
unutmayı
meleğim kanadını süzse
dökse üstüne yüzüklerin
geceye verse içini
uyku getirse...
b.m
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder