18 Nisan 2009 Cumartesi

Sabahla gelen...


Önce 48 saat uyumadım,yataga gittiğimde gözümde uykudan eser yoktu sonra iki saat sonra kalkıp kendimi sahile vurdum bu sefer,biraz üşüdüm,henüz sabah ürpertisi değil alenen üşüdüm. Uyandığımda ,iki adım sonra ayaklarımın çimene ,yüzümün güneşe değeceği bir evde yaşamak istedim.

4 yorum:

Borges dedi ki...

Sahil ? Uyuyamadigin zaman sahile kendini vurup baska bir yerin hayalinden bahsediliyor, memleket neresi, Antalya ?

"Nesnelerin cekiciligi bize dokunamadiklari sürecedir"

Bir de lütfen su yorum icin kelime girme islemini iptal ederseniz daha fazla yoruma ve akiskanliga sahip olur burasi.

Zeugma dedi ki...

Ben de uyuyamıyorum bu ara hiç.
Mevsimsel bir geçiş yaşıyor olmamız en büyük etken. Ve kafayı zorlayan bazı şeylerin de tabii.

Ve..Mutluluk aslında küçücük detaylarda gizli. Zor sayılmasa da denemek aklımıza gelmiyor galiba..
Sevgiyle..

Unknown dedi ki...

zeyl:
serin sabahlara uyanmayı severim. bir ürpertinin onayladığı bedenimi duyumsamak hoşuma gider böylesi sabahlarda.

Mehmets dedi ki...

sadece uyumayı seviyorum ben uyanma kısmı pek hoşuma gitmiyor... Günümün en huzurlu saatleridir uyuduğum zamanlar...