yaşayamadığım birşeysin sen,
elinden tutup sokağa çıkamadığım
kış günü bir avuç kar süremediğim yüzüne
otlar ve çiğ damlalarıyla sevişemediğim
kımıldatmayan bir bakış, bir söz
tam söylenecekken açıp kapıyı
karanlık ağzımı ışıklandıran, yakan fotoğrafları
gümüş laleden masamda, birden leylak..
dirhemleyen sevincimi ışıktan tartacında
can alıp veren, su verip gönül yağmalayan
kurnaz bakkal, hırkama göz diken
yaşayamadığım birşeysin sen,
kokular dağıtıp
kendine yeni adlar yakıştıran
beynimde civa damlacığı, şehvetin sinir telleriyle
dokuyan kazaklarımı, göz çukurlarımı aşkın
tılsımlı gövdesiyle ovan
yastıkta bir yumak saç
boynu kıvrılıp ölmüş güvercin, dokunamadığım
şeylersin sen,
bitiremediğim...
b.p
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder