23 Eylül 2009 Çarşamba

susarak

güneş altında söylenmedik söz yokmuş..
bu yüzden geceleri söylüyorum sevdiğimi..
ne gece ne gündüz yokmuş söylenmemiş söz..
bende söylenmişleri söylüyorum yeni biçimde..
hiç bir biçim kalmamış dünyada denenmedik...
bende susuyorum sevgimi saklayıp içimde....
duyuyorsun değilmi suskunluğumu nasıl haykırıyor...
susarak sevgisini ilan eden çok var sevgilim ...
ama bir başka seven yok benim sustuğum biçimde .....

5 yorum:

Evren dedi ki...

suskun kaldı yüreğimizin bir yanı çok sevmekten
yanarken acıdan ve kıvranırken ihanetten sesini duyan olmadı...
o hep şen şakrak hem umut dolu yanını döndü sevene de
gene de sesini çıkaramadı...

Oda ve Duvar dedi ki...

Tarihi boyunca,insanoğlu konuştuğundan daha uzun süre sustu...
Bu yüzden hala susmak daha fazla şey anlatabiliyor konuşmaktan...
Ama dokunmuyorsa insan karşısındakine, ne konuşmak kar eder ne susmak...

kağıt faresi dedi ki...

bu şiir, hafızamın bir yerlerinde unuttuğum tozlu anıları canlandırdı. çok uzak bir şehirde, herkese ve herşeye yabancı olduğumu sanırken yanıldığımı fark ettiğim o günleri...arka fonda "sadece susarak özlüyorum" çalıyordu.

y. dedi ki...

benim için susmak bir tür ibadet,baksa anlayacakmış gibi.içimden geçireyim anlaşılsın istiyorum, olmuyor.

gölge dedi ki...

Kimse anlamıyor susmanın sebebini, bir anlasalar, bir anlasalar, susarak neler söylediğimizi...