15 Aralık 2009 Salı

kapı


geç benden, ben dururum, ben beklerim, geç benden,
ama nereye geçersin benden ben bilemem.

dediler ki, olgun bir meyve var sabır perdesinin ardında,
dünya sana sabrı öğretecek, olgun meyvenin tadını da.

dediler ki, şu ağaçlar gibi bekledin, şu ağaçlar gibi hayal,
şu ağaçlar gibi kederli.

açıldım, kapandım, açıldım, kapandım, gördüm
gelenler kadar gidenleri de,
hani sabrın sonu, hani gamlı eşek, pervasız nar nerde,
hani bahçe?

biri gelse.. biri görse.. biri gelmişti.. açmıştı.. durmuştu..
duruyor hala bende.

kaç zamandır çınlıyor içimde bu boşluk, kim
kıydı, bahçenin şen duluydu, karşımda duran dut?
en çok onunla bakıştımdı, bir kere olsun dile gelsindi,
çok istedimdi.

bana kalsa susardım daha ama dilimdeki paslı kilit çözülür belki,
sapaya kaçmış cümlem uğuldar, içimin kurtları kıpırdar diye
gıcırdandım takatsız.

gördüm hepsini, gördüm hepsini, sabrın sonunu..
biri gelse, biri görse,




şimdi,
rüzgar sallıyor beni...






b.k

3 yorum:

Dalgaları Aşmak dedi ki...

Çok güzeldi.Ve Birhan Keskin'i tanımıyordum sayende tanımış oldum .Teşekkür ederim.Şimdi şiirlerini okumaya gidiyorum :)

sevgiyle..

sufi dedi ki...

"Ağaşlar gibi açılıp kapanıp sabırla bekleyeni sadece rüzgar okşayıp üfleyip geçti.Çünkü beklenen gelmemişti."diye bitirdim dizeleri ben de.

ali zafer sapci dedi ki...

Teşekkürler, farklı bir şiirdi.