5 Ağustos 2010 Perşembe

su


firuze rengi suların önünde diz çökmüş

bir okçu, elinde altın yayıyla.

karalarla kaplanlarla oynuyordu,

kemanıyla oynadığı gibi.

firuze rengi sularda yüzen

sarı güller...lerin yansıttığı

yanılsamalar...içindeyim...

o uzun siyah eldivenimle

yürüyorum sularda.

sularla evlilik akuatik yeşillerle

gri gözlerle bir anima-kadın

soluk alıp verişi

karanlık yaprakların ardında

bir yıldız gümüş notalar fısıldıyor

onun da kulağına... dolendo...

seslerin ve notaların gümüş

ağırlığıyla dalıyor sulara, dalıyoruz.

bir denizaltı konuşması gibi

artık kimsenin dinlemediği iki insan arasında

boğulmamak için denizin dibinde konuşmaya çalışan

İki insan gibi neredeyse

dolendo

o uzun beyaz eldivenimle

tekrar çıktığımda sulara miras'ım,

alnıma saplanacak altın bir ok olabilir.

erden kızların önünde eğilmiş

oturuyor olabilirim alnımda altın bir okla.

aramızda belirli uzaklıklarla eğilmiş

şarkı söylüyor olabiliriz gri sulara.

aramızda kristal uzaklıklarla

göğe çekilmiş olabiliriz, ağlayan ünikornlar gibi.

orion çekimi belki de yalnızca…

l.m

2 yorum:

beenmaya dedi ki...

yüreğinin seçtiği dizelerden bir süre uzak kalacak olmak üzüyor beni...

y. dedi ki...

şimdi sen kendi eşsiz, kimsede olmayan dizeni yaşamaya gidiyorsun ama, dönünce okumak kolay:))