16 Mayıs 2010 Pazar

sanki burada değilim


artık kendimden kurtulmuşum
kırmışım zincirimi
şimdi karadayız, şarkılar söylüyor
karayel telefon tellerinde.
bir taka geçiyor fırtınadan
yeni şeyler seviyorum, yeni şeyler.
yıldızlar, istanbul'un ince bir minaresi, kağıthelvası,
malta eriği, kahve cigara, çukulata.
yeni günler geldi günlerime
perşembeler
coşuyorsam gün olur,
gün olur kederli isem
bunlar çocukluk değil
                ......................... değil arkadaşım
bunlar kırk yaşında başlayan
bir lambanın aydınlığı.
burgaz iskelesinde bir kahvede oturup düşünüyorum.

doğrusu seviniyorum
vapurlara bakıyorum.
iskeleye, konuşanlara bakıyorum,
sanki burada değilim.

s.f.a

Hiç yorum yok: