13 Mayıs 2010 Perşembe

ulu-orta


I

düşen bir yaprağa bağladım hayatımı

olsun artık diyorum ne olacaksa

paralı bir asker miyim neyim

ekleyip duruyorum sabahları akşamlara

ve kendimi arıyorum meşgul çalıyor

gerçi söylenmez böyle şeyler uluorta

aşk diyor başka bir şey demiyor kalbim

nasıl bir dostluk ki bu, hem kadim

hem de mayhoş elma tadında.



sorma,

elim kırılsın bir daha

dokunursam güneşe.





II

kendimi de koysam ayağımın altına

yine de yetişemiyorum ey aşk,

omzunun hizasına.

çünkü bende birikiyor her şeyin tortusu

ve ayağını kaldırıyor dünya, konuşurken benimle.

budanan oğullar gibiyim sessiz ve narin

nereye konsam geri sayım başlıyor

kurcalıyor beni bir çırağın elleri

ah, unufak olsam ve desem ki

ağzın tat görmesin hayat

kandırdın beni.



sorma,

üstü açık araba

dünya dediğin.





III

kılpayı kaçırılmış bir şeyin

bıraktığı ardında

neyse oyum ben.

yaralı serçe, benim için dua et:

gök bir kayalık gibi şimdi üstümde

dr şükrü öncüoğlu’ndan üç ayda bir reçete.



sorma,

yangın sönseydi suyla

denizler her akşam böyle yanmazdı.



IV

acıyan bir şeyim ben buradan çok uzaklarda,

ve koskocaman bir hansın sen uğraşma bu çocukla

çünkü nasıl bir şey biliyorum itin taştan korkması

bir yastık arıyorum kuş seslerinden

mühim değil sonrası.



sorma,

siliniyor her şey, hatta uçurtma

takılıp kalıyor göğe.



V

yakar top oynayan melekler gördüm güneşle

ve büyük çiftçiler, dağları biçen

yolundaydı her şey ben bile yolundaydım

ama

kıyıya vardığımda kendimi unuttuğumu anladım

karşı kıyıda.



sorma,

kaldım altında

devirince kitabı.



VI

şiirler söyledim belki duyarsın diye

çığlığıydım içinde dilsiz bir şehzadenin

sana seslendim durdum bu küçük odadan

acımı duy, sensin pusulam benim

ki dünya

silinmiş bir harita

gibi yabancı bana.



sorma
usulca uzandığında

bir ceset oluyorsun öpüldükçe şımaran.

i.t

2 yorum:

gölge dedi ki...

"ve kendimi arıyorum meşgul çalıyor

gerçi söylenmez böyle şeyler uluorta

aşk diyor başka bir şey demiyor kalbim "
"kendimi de koysam ayağımın altına

yine de yetişemiyorum ey aşk,

omzunun hizasına."
Havalardan mı nedir? Aşk diyor hep benim de kalbim, onca yaraya rağmen, yine yara istiyor, yine kaşınıyor.
Zaten boyum kısa kaç ben lazım daha yetişmek için aşka

y. dedi ki...

. belki de bizim uslanmaz ruhlarımızdır suçlu olan, geceyi gündüz yapan gözlerimizdir, kim bilir bir gecede öğrendiklerimizdir. sen yine de bahara açık tut yüreğini, belki umuttur gereken ve görebilmektir güneşi yağmur yağarken bile.