26 Eylül 2010 Pazar

eski bir hüzünle




günlerdir eski bir hüzünle çıkıyorum voltaya

(kötüye işaret bu, üstelik yalnızlığa sığınıyorum)

unutup gitmişim ezberimdeki bütün şiirleri

bulutlara bakıyorum uzun uzun, yalnız bulutlara



o uzak kasaba akşamları düşerken aklıma

tecrit'teki yine bir türkü tutturuyor

ey kalbim sana denk düşüyor bütün bu acılar

acılar tek ve mutlak olan bir şeyi anlatıyor



yağmur kuşları geçiyor avludan sürü sürü

dalların hışırtısını duyuyorum, üşütüyor beni

ötede, kentin üstünde bir şimşek çakıyor birden

suretin yansıyor göğe ve her yağmur damlasına



uzak bir anı oluyor her şey, silikleşiyor

ve alnım ateşler içinde, bir tutabilsen

unutup gitmişim bütün türküleri artık

(kötüye işaret bu, üstelik yalnız sana sığınıyorum)



kısa süren hastalıklar vardır ya, işte öyle

geçip gidiyor akşama doğru hüzün bulutu

resmini asıyorum ranzamın başucuna yine

ve bir türkü tutturuyorum günün son çayında

-teslim olmayalım halilim kurşun atalım!

a.t


2 yorum:

7.oda dedi ki...

2046... ne güzel bir filmdi..

y. dedi ki...

7.oda, "in the mood for love", asıl ona bayılırım.