15 Ekim 2010 Cuma

güne not



ölsem ayıptır, sussam tehlikeli;
çok sevmeli öyleyse, çok söylemeli

m.a


(tıklayın & dinleyin)

5 yorum:

gölge dedi ki...

Ne susabildik, ne ölebildik. Çok sevdik, çok söyledik. Ölümle yaşam arasında sıkıştık kaldık. Ne ölebiliyoruz, ne yaşayabiliyoruz

Evren dedi ki...

kurulmuş cümlelere eklemek üzere ayırmıştım bir kenara daha bir kaç gün önce...

Efsa dedi ki...

"Çünkü hayat, ölümün insana oynadığı en trajik, en mükemmel, en acımasız oyunuydu. Senin için ölüyordum. Durum buydu!"

Küçük İskender..

Nedense bu sözü yazma gereksinimi duydum.

y. dedi ki...

bazen öyle bişey yaşıyorum ki ve tam da o anda çevrilen bir kitap sayfası, küçük çiçekli deftere düşülmüş bir not sanki beklediğim, duymak istediğim buymuşcasına karşıma çıkıyor, tamam diyorum bugün tam da bu işte, ötesi yok, ötesi hayat, öperim hepinizi ayrı ayrı :))

sufi dedi ki...

Ne sus ne susma
Ne öl, ne ölme
AŞIK ol yeter.