7 Ekim 2010 Perşembe

mırıldandığım şeylersin




senin harflerin için

.

ı.

mırıldandığın her şeysin, sesinden öpüyorum

sessizliğine de eğiliyorum fakat neredesin

kapanınca harflerinin kapısı: adın

şiirim!

heceler gibi öpüyorum işte iki hecesin

adından başlıyorum öpmeye kırlara çıkmış

harflerinin arasından öpüyorum: ağzın

cennetim!

dilin hâlâ çocukluğun suyuyla terli

ve haylaz suyundan öpsem küskün

bir çeşmenin harflerin susuz. dilin

cehennemim



ıı.

mırıldan dur bana, senin üstüne harf

getirmem daha, ağız ağıza duruyor

harflerin: sevmenin birinci hâli gibi

telaşlı duruyor da ben utanıyorum

üçü bakarken birini öpmeye senin!



ııı. 

harflerin aralanmış

sesliler sevişiyor

sessizlere bu cümlede

sıra gelmeyecek gibi



harflerin yatışınca

belki duyarsın içinde

sessizlerin uykusuz

kaldığı o cümleyi



aşkı seslendirirken

unuttuğun mırıltı

bizi sessizliğimizden

doğru bağışlar belki



ıv.

bir ses sesini öpse

harflerin uykusuz kalır



v.

dün sabah önünden geçtim

kağıt gibiydi harflerinin yüzü

araları açılmış olmalı

bütün gece sevişmekten



vı.

mırıldandığımız şeyler

kalmayınca aramızda

ağızda söz, gövdede ter,

bir aşk bunlarla biter



vıı.

harflerin gülüştüğünü senin adında gördüm!



h.e

5 yorum:

Elif Gizem dedi ki...

şimdi ne kadar teşekkür etsem azdır. uzun zamandır bu kadar güzel beni bu kadar çok anlatan bir şiir okumamıştım. beni değil aslında, onunla beni, bizi. ona mı yollasam diye düşündüm birden. ve düşüncesiyle bile çarptı kalbim. bilmiyorum. sanırım kısa zamanda cesaret ederim. çok güzel, çokkk.

y. dedi ki...

kısa zaman mı, hani aklına gelir gelmez yapmaya ne dersin :))

Efsa dedi ki...

Ben adını fısıldarken sesimden öp beni demiştim.
son yazdığım sevgi dolu söcüktü bu benim.

Bir daha asla eskisi gibi bağımlı hissedemedim ona kendimi.

y. dedi ki...

kim ki koparır yüreğini göğsünden geceleyin ve fırlatır
havaya:
o ıskalamaz,
o vurur taşı taşla...
der celan, "nerdeyse yaşayacaktın" dır şiirin adı...
neredeyse.
oysa ölür gibi olmak değiştirmez hiçbirşeyi ölmek değiştirir.
senin bu yazdığın cümle çok incitiyor beni, birdaha... belki de herbıçak kendi kınında ne dersin...

Efsa dedi ki...

Her bıçak, her adım, her yol kendime artık, ona değil.

Adımlarımı değiştirdim sevgili Y, ona ayak uydurmayı denerken kendimden geçtiğim, tökezlediğim, hangi yöne gideceğimi bilemediğim günleri geçtim.

Ayak değiştirdim. Kendimi gülümsetmek için sekebildiğimi keşfettim.