7 Kasım 2010 Pazar

tümceler

"differend'da düzenliyici bir rol oynayan bir başka kavram var: tümce kavramı. buna sınırsız bir kaplam veriyorsunuz, şöyle diyerek: ' fransızca 'aie', italyanca 'eh' amerikanca 'whoops' birer tümcedir; bir göz kırpışı, bir omuz silkme, ayağını yere vurma, belli-belirsiz bir kızarma ya da âni bir yürek çarpıntısı, birer tümce olabilir. ya, bir köpeğin kuyruk sallaması, bir kedinin dikelmiş kulakları? ya, rüzgarın denize taşıdığı bir tohum?' 'tümce' (phrase) sözcüğünün böylesine geniş, konuşma açısından her türlü tanımlamadan soyutlanmış bir anlamı olduğu kabul edilse bile, gene de, bunun ile, zorunlu olarak bağlı olduğu alışılmış dil kullanımı arasında nasıl bir ilişki kurduğunuz, soru konusu oluyor? -etimolijiye başvurabilirim; çünkü, grekçe phrasein, dilsel olmayan gönderi biçimlerini imler. kendi başına-böyle bir anlam bulnabilir mi hiç?- herşey, bir an için bile olsa, bir evren gibi birşey açarak; bununla da, daha belirlenecek bir anlam kazanarak, bir tümce oluşturabilir. dilbilimsel bir kavram seçtim, çünkü dili 'kullanmağa' alışık olduğumuzdan, onun dışında açılan, farklı birçok anlamları olan, birçok farklı eylem olanağı sunan, onca yoğun evreni ancak zorlukla tasarımlayabiliyoruz. sanki hep dilin 'içinden geçip' gitmemiz gerekiyor. "

2 yorum:

deeptone dedi ki...

hımmm. bir barthes yazısı yazayım. iyi aklıma getirdin. bir de frankfurt.

y. dedi ki...

barthes!, işte bunu merak ettim. yaz bir frankfurt yazısı bakalım ne çıkar içinden...