17 Kasım 2010 Çarşamba

ulak




yıldan yıla geçerken

hikayeler topladım evlerde,

çıkından çıkına doldum taşırdım

hiç bir yere sığmayan

ölüm dirim haberlerini,

çıkamadığım yokuşları

bağışlıyorum giremediğim

çıkmazları. doydum

gezdiğim caddelerde

kovandan kovana delik deşik

götürdüğüm uğultulara.

bir kül ki boşuna: ben

unutsam, kimse hatırlamaz.



belki de yenılenmelı ağaçlar.

boyalar devşirilmeli

mevsimin yapraklarından,

haşarı erguvandan.

yepyeni fırçalar alınmalı çarşıdan,

insan eliyle germeli bezi tahtaya:

herkes kendine görülmemiş

bir düş aramalı.



sen, penceremdeki suskun kadın:

hayatımda ol, kal, öl, istiyorum.

e.b



4 yorum:

FKH dedi ki...

şimdi sezen çalışıyordu..

"seyirlik değil ömürlük olsun"...

sizinde öyle olsun efendim bayramınız. mutlu olsun..

DOREMİ dedi ki...

Teknolojinin yok ettiği kavramlardam biri ulak..Seyrettiniz mi bilmem ULAK adında bir film vardı sanırım Costner oynuyordu..Mektuplarla ilgili..
Enis Batur un bu dizeleride sade ve derin ..susmalı ve hissetmeli..:))

mesed hanım. dedi ki...

"sen, penceremdeki suskun kadın:
hayatımda ol, kal, öl, istiyorum."

Kalıcı bir sahiplenme bu kadar masum olabilir ancak...

Teşekkürlerle.

deeptone dedi ki...

hey gidi batur.
bu da iyi geldi.
:)