( tıklayın & dinleyin)
mavi efendim benim
kadırganızı karaya çektim
bundan böyle kendiniz biliniz beni...
uyuyorum, oysa gün geceye deviriyor kendini, yatağın ortasında bir serçe huzuruyla bir kuğuyu bekleyerek. şimdi bizim eş ruhlarımız benim rüyalarımda biryerlerde birbirlerini tamamlıyorlar aşka, ihtirasla, özlemle. birden dudaklarını hissediyorum , yatakta bana ulaşmak için dizinin bastığı yerin çöküşünü, gözlerimi açmıyorum hiç... dudakların dudakların duruyor yüzümde,mutlu gözlerine açıyorum gözlerimi. yüzünün kuyusuna düşüyorum akşamın renklerinde, gözlerinin ummanına, sana kıvırıyorum kendimi, kokunu duyuyorum. seni seviyorum diyorum sanki duyulmasından korkar gibi fısıldayarak, oysa herşey sen, koca kainat senden başka birşeyle dolu değil, gözlerimin gördüğü, bakışının değdiği herşey sana dönüşüyor. bana da yer var mı diyorsun, soluğumun ortasına yerleşmişken dudakların , yastığa yerleşiyor başın. yüzünü seyrediyorum, asırlarca seyretmek için vaktim olsa diyorum içimden, asırlarca senin şu bana bakan yüzünü seyredebilsem, ellerimin arasındayken yüzün, gözlerinin o en derin yerine bakarak. öpüyorum dudaklarından, bir kez, bir daha, bir daha, sonsuz birdaha, öpüyorum seni, soluğum ıslanıyor soluğunda. kendime çekiyorum, aramızdaki bütün örtülerden kurtularak. oysa biliyorum ki, ruhun ruhuma çaktı kendini çoktan, hergün sağlamlaştırmakta, ben şimdi ne kadar yakın olursam olayım sana, içimde öyle bir yerdesin ki ,bugüne dek hiç girilmemiş, hiç ulaşılmamış, nerdeyse kendimin bile bilmediği, dehlizlerimi öğretiyorsun bana. senin bildiğin benim senden öğrendiğim kendimi keşfetme oyununda, bütün gizleri bilen sensin diye seviniyorum. herkese bir simurg varsa dünyada, benimkisi sensin. kainat öyle doğruluyor ki bunu, benden bile öne geçiyor zaman.
kalbin elimde atarken,
nerdeydin diyorum, ben seni varlığını, oluşunu bilmediğim senelerde nerdeydin... gülüyorsun, benden daha kutsal yaşıyorsun aşkı, benim hırçınlığımdan eser yok sende, ama öfken benimkinden bile güçlü, kızdığında beni seven parmakların duruyor bileklerimde. tek bir ses, tek bir patırtı yaratmadan fırtına çıkarıyor gözlerin, gözlerinden kaçıp, gözlerine sığınıyorum, sen öfkeliyken. senin olan herşeyi sevdiğimi yine yine anlıyorum, aşkla doluyor göğüs kafesim.
... birden o şiir geliyor aklıma
birbirimizden ve aşkın keşfedilmemiş gizlerinden
ürküyorduk
bir definenin ikiye paylaştırılmış haritasında
bilmeden
birbirimize doğru ilerliyorduk.
bunca sene sana ulaşmak için yürüdüyse ayaklarım, bunca senelerde yüreğimi yoran herşeye dayandıysam, bunca sene gözyaşlarım eskitemediyse yüreğimi, bunca sene ben bir bilinmeyeni bekleyerek umutlu olduysam ama gene de masal sanmışsam herşeyi, bunun ödülü sen misin? aşka inancı kaybolmayan yüreğimin, sonsuzluk mükafatı sen misin, aşk değil bu diyorum, ayırırken dudaklarımdan dudaklarını, aşk değil bu, bu başka bir kendini kaybediş yine bulmak için kendini tamamını, aşktan fazlası, hep fazlası diyorum yüksek sesle doğrulurken, gülerek beni kendine çekiyorsun,çocuksun diyorsun, çocuk, çocuk... saçlarım dökülüyor yüzüne, kokumuz karışıyor, soluğumuz, buğumuz, doyamadığım herşey sende... sonra bakıyorum, martılar habercisi yeni günün, bulutlar, şu kayıp giden bulutlar müjdecisi, yüzümde duruyor günaydın diyen soluğun, içimde bahar gelmişcesine seviniyor serçe.
mavi efendim benim
kadife geleceğim
atlas geleceğim
mutlak bildiğim
10 yorum:
Seçimin olan bu parçayla,okuduğum yazı ne kadar sarmışlar birbirlerini..
SENİN ZEVKİNE,SEÇİMLERİNE HAYRANIM Y.' cim.
Bu seçimler istesen de istemesen de seni,duygularını,hissedişlerini,sevdiklerini,noktanı,virgülünü ele veriyor
ya da en azından sevdiğin türde ortak zevklerimizi yakalıyoruz..
Seni her geçen gün daha çok seviyorum..:))Kültür seviyene,algılama derecene,paylaşan yüreğine daha yakın oluyorum..:)
oysa bilirsiniz,"herkes geçemez bazı denizleri"; ama şimdi okuduğum geçebilenlere dair harika bir yazı.
.crazy, sadece şiir m.m nin, gayrısı kalbimdir zaten. çok teşekkür ederim güzel sözlerin için, ne mutlu bana dokunabiliyorsam duygularımla. öperim.
.geçebildik mi şimdi biz denizleri, belki de maviye sevdalı ruhumuzdur sınır tanımayan. kucaklarım nilcim, aydınlık bir gün olsun.
"benden daha kutsal yaşıyorsun aşkı, benim hırçınlığımdan eser yok sende, ama öfken benimkinden bile güçlü, kızdığında beni seven parmakların duruyor bileklerimde..." uçta yaşanan her şey daha bir seviliyor sanki. Daha bir izli kalıyor geleceğe o aşk... Çok güzeldi...
"bir definenin ikiye paylaştırılmış haritasında / bilmeden / birbirimize doğru ilerliyorduk..."
beş yıl olmuş bu şiiri ilk okuyup bloga aktaralı... sayende yeniden okudum...
http://elma-c.blogspot.com/2005/12/yuregimdeki-dovme-cok-eski-bir.html
.elifcim, belki de uçlarda yaşamak, atlamak gibi yükseklerden. sevgiyle.
.spike will, bazen bazı şeylerin anlamları zamanı gelince yerini buluyor, okuyup beğendiğim birşeyin çok sonraları yerinii bulması gibi. zamanlama diyelim. okudum bu arada.
Merhaba,
Blogunuza birkac kez girdim ve her seferinde cok begendim Muzikleri de cok iyi secmissiniz bence Bu is biraz zaman Geri donup yavas yavas blogunuzu okuyacagim
Clementier
. hoşgeldiniz o zaman :)), dilerim bu blogda yolculuğunuz sizi hiç sıkmaz.
Hersey o kadar guzel secilmis ki yazdiklarinizda o kadar guzel ki hic sanmiyorum sikilacagimi
çok teşekkür ederim, sevgiyle...
Yorum Gönder