21 Şubat 2011 Pazartesi

en güzel yerinde evin, diye değil...



bir sevdiğimizden diğerine çıkıyor hayat, zincirleme kazalar da ellele tutuşuluyor. bir şiirin peşine düşüyorum, aynı anda bir şarkıya çarpıyor içim. bir çiçek alıyorum , tam da şuraya koyuyorum, evin en güzel yeri diye değil. üstelik bu şarkıda karanlık hurda bir eşya diyor, bense yaşanacak aydınlık bir bahar peşindeyim. sahi, hiçkimse bilmiyor ama en güzel yazı olacak ömrümüzün...


(ekmek vardı tereyağı vardı utanılacak bir şey yoktu


bir şey daha yoktu ama kavrıyamıyordum)

işte böyle olmak en iyisidir olmakların

bir küçük çocuğu tuttum otobüsten indirdim

(indirmiştim

yok olan önemli bir şeydi allah kahretsin)

tüm kavgasız tüm duruk tüm başıboş

üç sayı kötü bir sayı iyi şiir dinledim

çıkıp okudular durup dinledim

bitmeseydi daha dinlerdim kötü mötü

saat kaç diye sordular birisi beş yani dedi

(ha kavgada ha aşkta

bu gök bomboş ha kavgada ha aşkta)

göğe baktım yerli yerinde

haydutlar dalavereciler yerli yerinde

vurguncular hayınlar vurdumduymazlar öyle

iyi dedim içim rahatladı

düzen bozulmamış dedim sevindim

tenhaca bir bölgelerinden şehre girdim

(ben herkese varım

başka türlü olmuyor inanmayın)



bakın bu şehri ben kurdum ben büyüttüm ama sevemedim

(ekmek vardı tereyağı vardı söylemiştim önemlidir

utanılacak bir şey yoktu kime anlatmalıyım)

ben sevemezsem sevmek kimselerin elinden gelemez

bizi tutkulara çağırdı otobüse sosise buzdolabına

telefona sinemalara radyolara bir sürü kancık sevdalara

sürü sürü mutsuz alışkanlıklara

yalana dolana itliklere keten elbiselere

(sonra karısı öldü o çocuğun

yalnızdı güçsüzdü herkesler gibiydi

kirlendi kötülendi sarhoşladı pis karılara dadandı

anladık onu ölenden başkası kurtaramaz

ölen de kurtarmamıştı)



bak ben seni nerenden kurtaracağım şaşacaksın

şimdi bu taşları biz çektik değil mi ocaklardan

bu asfaltı biz döktük biz onardık değil mi

bu yapıları oniki kat yapmak bizim aklımızdı

biz kurduk istersek umursamayız ya

(abluka burada başlıyordu çünkü)

ekmek yiyelim tereyağı yiyelim çocuk büyütelim

sen beraber yatacağımız yatakları hazırla

sen bir onu yap yeter bak göreceksin.

t.u


4 yorum:

nil dedi ki...

okumadan bir şiiri daha önce ve şairini görmeden, evet bu turgut dedirtmek midir büyüklüğün gereği?istersek umursamayız, evet :)

y. dedi ki...

bilmem, dedim ya bir ırk var, bakmadan tanıyoruz birbirimizi, ve kendi ırkımızın cümlecilerine hep aynı şekilde sevdalanıyoruz. istersek, ah istersek umursamayız :)) var ol...

alkolik fermantasyon dedi ki...

büyük ev ablukada candır, turgut uyar da tabii.

Yazgüneşi dedi ki...

turgut.. bana hep uyar :)
(biliyorum berbat espri ama turgut un bana uyduğu gerçeğini değiştirmez ki)


öyle di mi
istiyorsak gerçekten
herşey umurumuzun onbeşi....