15 Mart 2011 Salı

güne not



(tıklayınca açılır youtube'nin kapısı)

.
geç vakitte koru yolundaki çıtırtılara, gölgelere,vakitsiz açan dallara ve  düşüncelere...
.

hiç unutmam bir gün geç vakit

tam benim geçtiğim zamana rastlamıştı

büyüme saati bir ormanın

şöyle iyice dinlesem sanırım artık

bütün ormanları büyürken duyarım

i.b

2 yorum:

Yazgüneşi dedi ki...

"...muz tarlalarından geçerken komik bir şey daha geldi aklıma. Bildiğim bütün güzel şeyler içimden dışarı çıkıyordu çünkü: “Biliyor musun, muzlar büyürken ses çıkarırlar” “Nasıl? Ne sesi?” “Ses işte. Muzlar bir elin birbirine yapışık parmakları gibidir önce. Sonra o parmaklar büyüyüp birbirinden ayrılırken ses çıkarırlar. Eğer ağustos ayında bir muz tarlasına girersen, başka bir gürültü yoksa sesleri duyarsın…"
ece temelkuran

y. dedi ki...

nes, benimde duymuşluğum vardır o sesi... hatta nil kitabı yazdığında ona da anlatmıştım. dinleyince duyanlardan olduğuma şükrediyorum bazen, dinleyince duyabilenlerden olduğumuza.
sevgiyle...