15 Nisan 2011 Cuma

'geceler boyu güneşi izleyip seni bekleyeceğim'


gün geceye akıyor../gece güne..ölüm yaşama akıyor..yaşam bilince...çember kendini bir çırpıda tamamlıyor, usulca, farkettirmeden...



(tıklayınca açılır fizzy'nin kapısı)

herşeyin kilide, bir kilide dönüştüğü günlerde;



herkesin bana bir eşya gibi baktığı günlerde;

kilitle beni,

ey eşya bakışlı sevgilim!

eski bir ceviz sandık gibi bırakıldığı yerde

ölü bir şairin,

taflanların arasında öylece duruyor olması

ve kimsenin ona yüz vermemesi gibi

anma gününde...

kitab'ımı yalnızlığa indirdiğim günlerde;

aşkların bile ben geçerken eğildiği günlerde;

nehirlerin bir testiye sıkışıp kaldığı günlerde;

doğur cübbeni cüneyd;

cübbeni doğur;

beni kilitle cüneyd;

beni kilitle...

parmak uçlarıyla bir taflanı ufalayan şair;

elinde ulu bir ağaçla oynayan şair;

kendini doğum günü gibi hissediyor bu kentin

ölü doğmuş bu kentin doğum günü gibi hissediyor

anma gününde...

bırakın hissetsin, beni kilitle!

je suis un vieux boudoir plein de roses fanées

çekmeceler açık dursun,

çekmecedeki solgun gülleri kilitle!

ve sandığı sulara bırak, bırak aksın o sandık;

onu var eden ulu ceviz ağacına doğru aksın,

herkesin bana bir eşya gibi baktığı günlerde..

kilitle, şiirin içindeki derin yaraya kilitle...

h.y

"rüzgâr hediye edilebilseydi eğer /sana rüzgâr hediye etmek/isterdim. sarı yapraklı bir ormanda/ iki geyik havaya sıçrayıp öpüşüyor"*


2 yorum:

Yazgüneşi dedi ki...

hilmi hocamın döktürmelerinden...
bizde ders veriyor ya.. ofis kapılarımız karşı karşıya desem...

y. dedi ki...

.nes, :) birden çok kıskanırım ve çok mutlu olurum. gece öyle bir filme yakalandım ki, daha doğrusu yakalanmayı istedim, tekrar. ve bir gece daha olsa ardından kesintisiz gene yakalanırdım. "los amantes del circulo polar", seyretmediysen mutlaka seyretmelisin..

hep sevgiyle.