6 Mart 2012 Salı

*uyuyordum doruğunda dağın. ve güzeldi yılların yıprattığı yıktığı gövdem...


seninle buluştuktan sonra birşey yazmak ve sana okutmak istemiştim. varlığının bendeki yansımasını görecek ve böylece bir daha ikimiz hakkında konuşmaya gerek kalmayacak şekilde durumu özetlemiş olacaktım. kendiliğinden.ormandaki küçük mavi kuşların, karıncaların, kızıl kıvrık kuyruklu maymunların rüzgarın kokusundan aldıkları tehlikenin gelişinden habersizdim ama ağacın tepesindeki beyaz pateller bir yağmur gibi döküldüklerinde de anlamam gerekeni anlayamamıştım. benimkisi gayri ihtiyari bir suskunluktu, sessizlikte bir çift meşale gibi gözlerimi sana diktim ve bekledim.


ay gece mavisi vitraylarda belirdiğinde, kitabın en belirgin cümlelerinden birini adı gibi gözümün önünde aydınlatacaktı, küçük mavi bir kuş hiçbir bereket içermeyen gözlerimi gagalıyordu ve elbet adı rüya oluyordu pek çok şeyin. yoksa tam olarak şöyle mi söylemeliydim, bana tutulan pek çok aynanın içinde aynayı tutan elden başkasını göremedim ben ve aslında burada başlıyor bütün hikaye…

az önce su kenarından havalanan kuşların çığlıklarını duydum, oysa devinim çok kısa bir an için geçerliydi. ve hemen arkasından yalnız insanların sığındıkları eşyalar, ırmaklar, şilepler, kuşlar, mutfağa giderken çıplak ayakların kimsenin göremeyeceği izleri ve fincanı bırakırken tezgaha çıkardığı ses, bütün bu şeyler bitecek, kimsenin döndüğünü bile algılayamadığı evren yine sessizliğe bürünecekti.

güçlü rüzgarların önünde bir başak gibi eğilmek istiyordum ama olmuyordu. hep aynı yerde durmaya çalışmaktan katılaşmış ve mercanların içinde kırmızı karışmış mavinin yerini almıştım.

y.

4 yorum:

nil dedi ki...

bir varlığın başka bir varlıktaki tezahürünü anlatabilmek imkansız.mış..bize tutulan aynalara değil de, belki içimizin sırrında parlayan aynalara dönmek gerek yüzümüzü. belki de böyle sonlanır bu çabaladıkça içinde boğulduğumuz hikaye..ve yeni bir hikaye başlar, başkalarının gözlerinden ırak..

canım y., kelimelerini sevdim.
bir ah bıraktım şu an'a gidiyorum.
kıymetle..

DOREMİ dedi ki...

"bana tutulan pek çok aynanın içinde aynayı tutan elden başkasını göremedim ben ve aslında burada başlıyor bütün hikaye…"
" güçlü rüzgarların önünde bir başak gibi eğilmek istiyordum ama olmuyordu. hep aynı yerde durmaya çalışmaktan katılaşmış ve mercanların içinde kırmızı karışmış mavinin yerini almıştım."
Bu güzel sözlerin ardına sadece bir hediye melodi bırakıyorum sevgili y' cim....
epeydir uğramadım sana ..iyisindir umarım..sevgiyle..:))

http://www.youtube.com/watch?v=yEwlwT0OtoI&feature=related

y. dedi ki...

kucakladım kocaman
kıymetle.

Emilia dedi ki...

Maviyi saydamlaştırırken daha çok, kırmızaya bulamışsın. Somut bir sürme çektin zihnimizin tarlalarına.
3 kere okudum yazını.
Farkındalık iyidir, götürdüğünden çoğunu getirir derim ben hep.

İyi kal sevgili Deep Sound